"Sevmekle başlar herşey, önce kendinle barış sonra çık gel karşıma.Hey İnsanlık oradaysan hâlâ ses ver!"
Kuzey rüzgârlarına vermişken yüreğimi
Kekik kokulu yağmurlara gebeydi tenim
Kaypak ayaklar yanlış yöne koşuyordu
O yön insanlığa çıkmıyordu
Bunları söyleyen bir ben değildim
Baldıran saplı sopalarında
Rüzgâr gülleri çeviriyordu köy çocukları
Ben yine kızılcık şerbetine meylederken
Kan kusuyordu aziz memleketim
Az önce geçti oysa
Ateş Böceği sürüsü önümden
Kamerin en yalın halinde ve dahi fersiz
Bir yanım konuş ulan diyorken
Kör cambaz edasında duruyorum ya ipte
Hani hiç şimâl yıldızına ilişmemiş yüreğim
Tek ki bir ninni duymamış çocuğa dokunsa sesim
Ölmeye dünden meyilli şimdi şu pespaye şairliğim
Cümleler bugün yetimliğime ağlıyor
Zararı yok keza silinemezken tarih
Nifak tohumları bitmeyeceği bilinmeli bu toprakta
Her şey gün gibi sarih
Kimileri cumbalarında halen sefada
Şerefsizlere inat büyüyor ya o ölmez gonca
Adını bilmediğim küfürleri defnediyorum
Aydınlık denen içi boşaltılmışlığa
Sus diyor bir yanım
Sus ulan yeter!
Diğer yanım konuşmaya direniyor
Dillendiriyor insanlığı
Özgürlük kardeşliktir her şafakta.
Ağva
*Güngören'deki o lanet bombaydı bu şiiri yazdıran bana, tıpkı Bosna'da pazaryerine düşen bir diğer bomba sonrası çığlığım gibi.*
İlker Pamukçu